22 Eylül 2013 Pazar

Tezer Özlü Mevsimi



 Ne zaman hayata öfkelensem Tezer Özlü'nün Yaşamın Ucuna Yolculuk kitabından, artık neredeyse bir dua gibi ezbere bildiğim aşağıdaki paragraf geliyor aklıma. Tüm geçen yıllar boyu üzerime gelen herşeyin acısının bir haykırışı gibi yarımyamalak içimden fısıldıyorum bu cümleleri. Fısıldadıkça öfkem küçülüyor. Sanırım bu yüzden  hafif serin ve yağmurlu havalarda ve kısalmaya başlayan günlerde ve tek sevdiğimden uzaktayken Tezer Özlü daha sık aklıma düşüyor.





'' .. ama insanın gerçek yeteneğini, tüm yaşamını, kanını, aklını, varoluşunu verdiği iç dünyasının olgularının sizler için hiç bir değeri yok ki. bırakıyorsun insan onları kendisiyle birlikte gömsün. ama hayır, hiç değilse susarak hepsini yüzünüze haykırmak istiyorum. sizin düzeninizle, akıl anlayışınızla, namus anlayışınızla, başarı anlayışınızla hiç bağdaşan yönüm yok. aranızda dolaşmak için giyiniyorum. iyi giyinene iyi yer verdiğiniz için. aranızda dolaşmak için çalışıyorum. istediğimi çalışmama izin vermediğiniz için. içgüdülerimi hiç bir işte uygulamama izin vermediğiniz için. hiç bir çaba harcamadan bunları yapabiliyorum, bir şey yapıldı sanıyorsunuz.

yaşamım boyunca içimi kemirttiniz. evlerinizle. okullarınızla. iş yerlerinizle. özel ya da resmi kuruluşlarınızla içimi kemirttiniz. ölmek istedim, dirilttiniz. yazı yazmak istedim, aç kalırsın, dediniz. aç kalmayı denedim, serum verdiniz. delirdim, kafama elektrik verdiniz. hiç aile olunmayacak bir insanla bir araya geldim, gene aile olduk. ben bütün bunların dışındayım. şimdi tek konuğu olduğum bu otelden ayrılırken, hangi otobüs ya da tren istasyonuna, hangi havaalanı ya da hangi limana doğru gideceğimi bilmediğim bu sabahta, iyi, başarılı, düzenli bir insandan başka her şey olduğumu duyuyorum.'' 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder