27 Nisan 2010 Salı

Az gittik uz gittik...

23 Nisan'ın Cuma gününe denk gelmesini fırsat bildik, ETS ile Kilikya turuna çıktık.Adana, Mersin, Antakya ve Konya'yı kapsayan bir geziydi.

Otobüsle ilk durak Adana yaklaşık 12 saat sürüyor ve gezi programı çok dağınık ve çok yoğunlaştırılmış olduğundan biraz zorluyor insanı gerçekten.Özellikle ilk günü otobüste uyuyamama sorunum nedeniyle fiziksel olarak sersemlemiş bir şekilde dolaştım etrafta.Ama yolda okuyup, müzik dinleyip, düşünmeye bol bol vakit buldum.İstanbul'da evde bütün gün dinlendiğim halde kolumu kıpırdatmaya mecali olmayan ben, bir gece otelde dinlendikten sonra o kadar enerji dolmuştum ki bunu temiz havaya mı, yeni yerler görmenin mutluluğuna mı yoksa tebdil-i mekanda ferahlık vara mı bağlasam bilemedim.Gezmek iyi geldi.Güzel yerler iyi geldi.Yolda pencereden bakarak düşünmek herşeyden iyi geldi.Torosları aşınca o kadar güzel bir tabiat ve deniz karşıladı ki daha önce gelmediğime, bilmediğime üzüldüm.

Son durağımız Konya'da Mevlana türbesi ve müzesiydi.O kadar hevesle görmek istediğim Konya'yı hiç sevemedim.Kalabalığı, tuhaf insanları, uyanık esnafı mekanın bütün manevi atmosferini bitirmiş.

Adana Ulu Cami vitray detayı

Hayatımda yediğim en güzel Adana kebap ve acılı ezme


Tarsus çok güzel, Tarsus Şelalesi muhteşem


Mersin Hilton'un şahane Mersin manzarası, kahvaltısı ve ben




Antakya Mozaik Müzesi'nde göz değmesi ile ilgili bir mozaik.Demek nazar çok eskilerden beri bilinen inanılan bir gerçek.

2 yorum:

  1. çok özendim :) biz de burada tatil boyunca çalıştık durduk işte :)

    YanıtlaSil
  2. darısı başınıza :) ama benim de dönüşümle beraber bütün enerjim söndü, şu anda sürünüyorum :(

    YanıtlaSil